24
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2201
Okunma
Uzaklar hüzün yüklü
Zamanlar acı, keder dolu
Dibe çakılmış bir gemi gurbet
Kımıldamıyor, hiç kımıldamıyor yerinden
Treni bekledim
Kimse yoktu istasyonda
Kimse gelmeyecekti de
Olsun dedim... bekledim
Geldi koca tren
Kimse inmedi
Beni de almadı
Sonra o düdük sesi
Yine ağır ağır hareket etti
Sislerin içinde kayboldu gitti
İçimde bir gariplik
Bakıp kaldım ardından
Memeleket tüter burnumda
Ah! şimdi yine evimde olmalıyım
Zeytin ağaçlarının arasında
Yemyeşil o dağın dibinde
Balkonumda kahvaltı keyfi
Çayımı yudumlardım sabah serinliğinde
Sonra yine inerdim sahile
Martıların sesini dinlerdim
Yalınayak yürürdüm kumlara bata bata
Dostlar yine çınarın altında
Karşıda maviler .. sıcacık eserdi rüzgar
Banklarda oturup denizi seyrederdim
Avare, aşk şarkıları söylerdim
İçim açılırdı yine
Bir hoş olurdum
Martılar bağrışır
Uçuşurlar mavilerin üzerinde
Beyaz beyaz... savrulurlar
Islanmayı özledim
Dökülmeli üzerime
Serin serin yağmur damlacıkları
Maviler çıldırtır beni
Dalgalar kudurur... /vurur
Vurur kayalıklara
Yavaş yavaş yürürüm
Islak... mavi mavi
Bir de bir şarkı çalmalı uzaklardan
Nağmeleri karışmalı dalgalara
O benim sevdiğim;
Mazimi anlatan şarkı
’Aşk oyunu bunun adı, ayrılınca kalmaz tadı’
Diye dinlemeliyim deli deli
Gecelerde bir dost
O da gurbet kuşu
Bağırsam duyacak sesimi
O da yaban ellerde
O da dertli
Aynı benim gibi
Ondan anlarız birbirimizi
Biliriz... biliriz hallerimizi
O da karalarda yapayalnız
Karalarda yaralı
Benim gibi mavilere... memleketine sevdalı...
Fikret Şimşek