61
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2817
Okunma

Bir hediye getirmek adettendir geline,
Hadi tak ihanetini o zaman bir madalya gibi
Seni çok seven sol yanımın üzerine ...
Ölüm geçicidir ölsem aklanacak mı karaların?
Ya sen yıkasan bile ellerinden temizlenir mi sanırsın kanım?
Şimdi aramızda ezbersiz pusulalar var.
Kanayan tüm mahrem düşlerimiz ağlıyor.
Yetim,öksüz, yaralı,yarım
Üzerime çıkarttığın tüm kimlikler cehenneminde yanıyor.
Boş bir avuntu işte
Bir şiirlik daha canım kaldı görmüyor musun?
Her dizemde bir soluğum ölüyor.
Can çekişiyor tüm mısralarım
Bir firari kuytuda üşüyor kardelenler ilk defa
Ve sensizliğe hep bir hikaye uyduruyor yüreğim.
Ne yalancı oldu bilsen
Bir secdede bir gölge düşüyor avuçlarıma
Bilir misin?
Sevdamın ateşleri cehennemleri bile yakar artık.
Avuçlarına dolan bir deniz kuruyor mavisi yitik.
Nasıl kıydın?
Sen denizleri çok severdin değil mi?
Sesini duymadığım her gün bir masal ölüyor düşlerimde
Ya sen ölmeyi bilir misin?
Duydun mu?
Ölümümün düğünü varmış ömrümde
Davetlisin biliyor musun?
Beni sen gelin et uğurla hadi
Elinle ellere yolladığın gibi
Şimdi ne fark eder?
Ha o çok sevdiğin bordo elbisemle
Ya da bir beyaz kefenle
Korkmuyorum
Korksaydım iki satıra bir sevda masalı yazar mıydım sanıyorsun?
Sen kurmadın mı bir yudum düşe bu dar ağaçlı infazı?
Ölümün bir başka siyahıydı ayrılığın
Sakın sorma ismimi Azrail’e
Ben defalarca öldürülmüş bir cesedim artık
Sen ölümüm oldun sakın unutma...
...düğünüm var davetlisin...
5.0
100% (31)