Hani beni sevmiştin ya 29 Ağustos akşamı,
O gece doğum günümü kutlamıştık yıldızların gamzelerinde,
Yakılan mumlara üflenmişti büyünün kutsallığı,
ve lakin üflenen yüzüm de solmuştu 2.yıl dönümünde..

Hani beni sevdiğini söylemişti ya dudakların yıldızımızda sevişirken,
Elimi boynunda seyahate çıkarmıştım muavin koltuğunda,
Göbeğini okşamıştı tutkulu avuçlarım ve mehv eylemiş sav ediyorum ki,
Sal beni ki tangoya devam edelim mutfağımızda, kaldığımız yerden..

Ey vaveylam.. nur yüzlü fahurum.. şemsiyemin altındaki ebu’l hayr şebnemim,
Sev beni de feleğe not eklesin usulca diyarlardan kaçan seramonin,
Kesilsin kurdelalar, kızıl saçında beyaz kurdela, topuzunda kırmızı kukuleta,
Elinde papatya ve sekizi yolunmuş, biri sağ.. adı da asrevya, namı diğer Rayihana..

Sana sesleniyorum huri merkezli bayırlı odamın kadifeli aynalarından;
Tecelli-yi Nur üstadın dediği gibi; koklaşmaya devam mehv kaynağıyla nur yüzlü fahurum,
Evren yok olsa, ben seni kucağımda saçını okşayarak avuturum.. rayihane güzeli..
Yat kucağıma da koklayım miskini; fincanımdaki gammüsar tohumum..
Sen kimseyi sevemezsin sevgilim..
Sen kimseye sevgilim diyemezsin edebi’m..
Bulamaz sen hariç mevlam diyarı perisini eazim-i udeba’n..
Eazim-i udeba’n.. vaveylan.. eazim-i udeba’n.. asrevyam..
Sen kimseyi sevemezsin bebeğim,
ve lakin sen kimseyi sevemezsin..
Eray DEDİK