sen hiç umudunu yamyamlar kaptırdın mı.
benliğini hiç çırıl çıplak hissetin mi?
veya dilini kaybetmiş yatan bir şehit gibi,
uzak ve uzun yol adın mı?
bazen aç bazen susuz kaldın mı?
veya sen hiç ölmek istdenin mi,
delice yaşamak isterken.
sen hiç üç rengin hayalinde hayal kurdun mu?
bir ananın ürkek bakışlarında kayboldun mu?
titreyen bir özgürlüğün semahında uçurtma uçurdun mu?
sen hiç düşündün mü?
zehmeri ayında dağ başındaki beyaz ölümü.
peki sen severken delicesin,
hiç terk edildin mi yanan bakışların ardında.
yalvardın mı varlığını borçlu olduğun rabbine?
neden ben neden bizler diye feryat ettin mi?
sen düşlerinde yanmanın ne oldugunu hiç tatın mi ?
umutların terk ederken seni,
hiç göz yaşını yagmur yapıp gönderdin mi susuz çölere?
sen sevgilinin iki dudağı arasında ki yalanlara hedef oldun mu?
ve sen geceleyin rüyalarıda vuruldun mu?
sen kendinde kendin olmayı bula bildin mi sevgili?