8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1450
Okunma
Mazi canlanınca yürekte , imkanın içindeki imkansızlığı da öğretiyormuş meğerse hayat….
Geçen zaman içinde geçmeyen bir tek sen vardın.
Gözlerinin büyüsü dolduruyordu gözlerimi
Şaşkın,bir o kadarda karlıydı bakışların
Hem söylüyor hem de susuyordun
Hem vardın,hem de yoktun
Hem yakıyor hemde üşütüyordun.
Sen vardın ve bir yerlerde bekliyordun
İkimizde birbirmizden habersizdik
Sadece zamanı yaşıyor,alnımızın yazısı deyip geçiyorduk
Bulduğumuz anda kaybediyorduk birbiirmizi
Bir söze nasıl başlanır bilmeden dökülüyordu kelimeler
En içten gülücükler oluşuyordu yorgun gözlerimizde
ikizimizde aşkın ne olduğunu bilmediğimiz
acemiyce aşklarımızdan sikayetçi
Hep şikayetçi hep acemi
Gözlerimizle konuştuğumuz zaman umut buluyorduk yarınlardan
Şikayet etmeden
Sanki yağmurun temizlediği gibi
gözyaşlarımızla temizliyorduk bedenimizi
Arındırıyorduk ruhumuzu
,yapmacık gül misali sadece rengi olup kokusu olmayan
sahte ve yorgunluk veren ruhsuz aşklardan
Hiçbir şey yapmadan özlüyorduk birbirimizi
Ne sen benim kokumu biliyordun ne de ben senin
Biz farklı topraklarda aynı taşıyan çiçektik
Adımız papatyaydı.
Başkalarının ayakları altında ezilirken birbirimizi bulduğumuz
Biz yüreklerimizin sesi
yıldızların ışığı
suskunluğun sesi uzaklığın ve adı imkansız aşk olan hayatın yolcularıydık.
Hayatın bir yerinde buluştuğumuz…
Mazi canlanınca yürekte , imkanın içindeki imkansızlığı da öğretiyormuş meğerse hayat….
5.0
100% (1)