2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
884
Okunma
Hep ıskaladım hayati.
Nişan almaya çalıştım boş yere,
elimi uzatıp tutmaya çalıştım
kursun gibi yere çakılan yasam sevincimi.
Her seferinde kodesi boylayan bendim.
Mazi hücre arkadaşımdı, gardiyan ise
kompleksli entelektüel çocukluğum.
Romanlardan esinlenen hayallerim
Toslayıverdi gerçeğin soğuk duvarına.
Güneşmiydi yakan tenimi yoksa
Kendi kabuğum muydu isyan eden
Yanaklarımdan damlayan tuzlu su
Bir zamanlar gözyaşlarım mıydı.
Kahkaha tebessüme,
Tebessümse pis bir sırıtmaya dönüştü dünya dönerken.
Boş yere çırpınmaktansa
bir şişe daha açmayı öğrendim.
Bir gün geçer bütün sızılar, dileyişler
’’keşke’’ ler ’’ne yazık’’ lar
nasıl ki ’’inşallah’’ yok artık lügatımızda
bu da silinir bir gün öylesine, farketmeden.
5.0
100% (1)