Şeytanın dön dediği, yola doğru döndüler,
Tefekkürü kaybetti , bir yandı bir söndüler,
Dünya alem önünde, zer zebil üryandılar,
Gençliğin imanını, kemir di kudurdular.
Milletimi en zayıf, noktasından vurdular.

Ne itikat, ne iman, isyan kokar işleri,
Hayra alamet değil , bunların gidişleri,
Monako’ dan , Paris ten şekil siparişleri,
Moda diye etrafı, kasır dı kavurdular,
Milletimi en zayıf, noktasından vurdular.

Sorulan soruya bak, mantık manadan uzak,
Cahile , cühelaya, kurdular kanlı tuzak,
Yürümeye güç gerek, ayakta kaygan kızak
Kumar masalarında, sövüşleyip durdular.
Milletimi en zayıf, noktasından vurdular.

Ayşe,Fatma, Hatice; heder oldular heder,
Anne baba perişan, vicdan bu hale ne der,
Çağdaş yobaz elinde, bu ahval böyle gider,
Gencecik fidanları, kopardılar kırdılar.
Milletimi en zayıf, noktasından vurdular.

Geceler üryan oldu, ay utanır saklanır,
Bu günaha yıldızlar, isyanla ayaklanır,
Çağdaş yobazın kiri, acep nasıl paklanır,
En temiz mekanları, pisledi oturdular.
Milletimi en zayıf, noktasından vurdular.

Tele volelere ile, ne kazandı, be beyin,
Mütevazı hayatı, çağ dışı kıldı hain,
Gençliğin âtisine, döşendi, tuzak, mayın,
Acımadan yılmadan, cana hesap sordular,
Milletimi en zayıf, noktasın dan vurdular.

Çağdaşlaşma uğruna, milyonları batırdı,
Milleti uyuşturdu, bataklık ta yatırdı
Devletin parasını, çarçur edip bitirdi
Emeğin mahsulünü, har vurup savurdular.
Milletimi en zayıf, noktasın dan vurdular,

Bunların hileleri, anlatmak ile bitmez,
En rezil kelimeler, şekli ifade etmez,
Umarım bu rezalet, devamlı böyle gitmez,
Evlatları ana dan, baba dan ayırdılar,
Milletimi en zayıf; noktasından vurdular.