Seni seviyorum demek değil seni sevmek.
Seni sevmek gece yağmurunda doya doya ıslanmaktır.
Seni sevmek, dağ boyunca esen rüzgâra,
İki kolunu açıp göğüs germektir.
Seni sevmek uzun ve bitmez bir yolu
Çıplak ayakla koşarcasına yürümektir.
Kulağında müzikle gecenin kör karanlığında bildiği bütün sokakları,
En az on on beş kere ikilemektir seni sevmek.
Seni sevmek fizik formüllerini bir köşeye atıp,
Test çözmek için getirdiğim kâğıda
Seni seviyorum yazmaktır.
Seni sevmek fizik dersinde hayallere dalmaktır.
Seni sevmek her şeydir.
İçinde bir sürü bilinmeyen barındıran bir denklemdir seni sevmek.
Seni sevmek matematik dersinde,
Hocanın yüzüne mal mal bakmaktır.
Soruya anladım deyip aslında anlamamaktır.

Seni sevmek sana bakmak değil,
Seninle konuşmak hiç değil.
Sen olmasan da seninle konuşabilmektir,
Seni taa iliklerinde hissedebilmektir.
Seni sevmek karşında tir tir titremektir

Seni sevmek Tunceli’de karlar içinde yürüyen,
Bir öğrencinin güneşe olan özlemi gibidir.
Bitmez ve tükenmez bir özlem.

Tasvirde kelimelerin tükendiği, dillerin tutulduğu,
Gözlerin sellere boğulduğu bir şeydir seni sevmek.
Asla anlatamadığım bir şeydir seni sevmek.
kim ne derse desin,
’seviyorum uleyyyynnnn’ diyebilmektir seni sevmek



31-10-2009 11:10 TUNCELİ