habur dahok arası
ipince bir yol
çöl uçsuz bucaksız çöl
sapsarı kuru kumlar tane tane
güneş çöl denizinde kayboluyor aheste aheste
musul tanıdık bir kent
bu köprü kimin
bu mabed kimin
görkemli taş binalar kimin
kamyon kamyon insanlar
dillerde ilahiler
kutlu beldelere son sürat
saddam halkını gözetliyor fotoğraflarda
kibir kokan portreler
boy boy platformlarda
tikrit hüseynin şehri
farkı ortada
üçyüziki sanki aşağılara iniyor
görünüyor uzaklardan bağdat
dökülüyor dudaklardan
ana gibi yar bağdat gibi diyar olmaz
dolaşmıyor kentin üzerinde
uçan halılar
sarıklı mihraceler
kent güzel ırmakla belki valsediyor
tarihin tüneli nerede
nereden yolculuk ediliyor geçmişe
sabah vakti imamı azam camiinde
duada müminler yakarışlar huşu ile
ırak uzak
hemde çok ırak
bu memlekette dicle sunni
fırat şii söylüyor naatları münacaatları
kerbela için için ağlıyor
açık akıyor kanalizasyonlar
hz hüseyinin türbesi tıklım tıklım
insanlar ağıtlarla geçiriyor zaman
şama kadar ulaşıyor ahu figan
çöl göz görebildiğince çöl
dallarla kamufle edilen uzun menzilli ölüm makinaları
ufka bakan tet tük tedirgin gölgeler
ararda bitiyor ırak
başlıyor sevgililer sevgilisine büyük merak


Bağdat 10.Haziran,1990

Dramalı55