3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1740
Okunma

İrdelemek gerekir en saklı sırları
Unutma orman kenarı yeşil kırları
Otlayan büyükbaşları koy manzaraya
Mevsim ilkbahar ise doyma manzaraya.
Akdeniz sahili ne sıcak ne de soğuk
Dolmuş camları nefesten buğulu boğuk
Mersin sokakları inler korna sesi
Aniden duyulur acı bir siren sesi.
Eskiden diye hayıflanırız hepimiz
Şapka çıkarılırken şimdi yok kepimiz
Hatırşinas az ve öz bir topluluk idik
Sahilleri kum, denizi mas mavi idik.
Portakal bahçeleri limanla iç içe
Tarım alanı sulanırken su içe, içe
Alın teriyle kokardı feodal bağlar
Yaylası yüksekten selam verirdi dağlar.
Tarihi mekânları ayrı bir güzellik
Zengin, fakir bulunur iken her özellik
Damak tadı nefis yemekleri çok doğal
Sözüyle özüyle sadıktı, kalpler doğal.
Şimdi birbirine girmiş eski değerler
Ah diye iç çeken cümlelerde meğerler
Sahip çıkınız demişti Mustafa Kemal
Naçar, bir pişmanlık içinde cümle cemal.
Kapı açık kalırdı seyahat zamanı
Buğday tarlalarından gelirdi samanı
Hırsız nedir bilmezdi Mersin ve Mersinli
Ah ki ah, binler ah ediyor, ah Mersinli!..