ay yarıldı aynasından
kahveler karıldı dilsiz büyücü
Şehriyâr Sultanın avlak günüydü
nergisler açtı kuğu gölünde
serpilen sulara silûet düştü
Cûmle Mâhlukat meraktan pişti
Mâh yüzlü şeker dillere düştü


Yârr
melek bakışlarına şeytan mı?girdi
vâhded-i vücûdumun tatlı şekeri
gizleme nikâplarını zavallı serden
gönül mâbedine serdergâh olayım
kırma sırça köşklerimi tarumar
işli endâmını uçur turnadan
yada avazın inlet kurnadan


Tekke-i Mürgân’a hû çekti simurg
Tellâl-ı Hâremde kâtl-i fermândı
ateşler karıldı er meydanında
gökyüzüne asıldı demir kazıklar
zümrüd kanatlara bulaştı kan
yüreklere çöreklendi dilsiz öfkeler
odunlar atıldı diriliş destanına


Mâh-ı Şeker
kanatlarında sevda taşımıştı bir zaman
şimdi tutuştu yüreği simurgla yandı
içti aşk yüzüğünden bâde
düştü yataklara zebil
derin uykularda ûryan
kavuşacağı güne çırptı kanat
küllerinden doğacağı düne


Ceylan gözlü Mâh-ı Şekerim üstümüze gökten hançerlerde yağsa simurg
ateşlerde yansa sevdamız duyulacak Şehr-i Yârda çünkü bizim sevdamız
saman alevi değil bir yanar bin doğar küllerinden Zümrüt-ü Anka kanadında

18.10.2009

Şehr-i Yâr:Yarin Şehri
Cûmle Mâhlukat:Bütün Canlılar
Vâhded-i Vûcud:Yaratanla yaratılanın birliği
Mâh:Yüz
Nikâp:Yüz örtüsü
Ser:Baş
Mâbedine Serdergâh:Tapınağında koruyucu
Endâm:Boy pos
Hû Çekmek:Dervişlerin zikr töreni
Tekke-i Mürgân:Hz.Süleyman’ın kuşlar için yaptığı ev
Tellâl-ı Hârem:Haremin habercisi
Kâtl-i Fermân:Ölümü emri