0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
911
Okunma

Yalnız kaldığında örümcek bile dostun olur. Ucuz otel köşelerinde yatıp tavana gözünü diktiğinde o hassas, o zarif, o sessiz dost incecik kollarınla sana selamlar verir.
Kapıyı açar açmaz çıkar köşesine tavanın,
Diker iki iri gözünü, gözlerime örümcek.
Ruhumun inceliklerine dokuduğu ipekle,
Sarar bedenimi sanki, okşayarak örümcek.
Bu köhne otelin en küçük odasında,
Sarmaş dolaş tek dostumdur örümcek,
Süzülerek iner sanki trapez edasında,
Öper yanağımdan, kaçıp gider örümcek.
Küflü paslı tuhaf bir kokusu vardır,
Meskenim olan bu odanın yıllardır,
Ne gelenim ne soranım yoktur başka,
Arkadaşım, dostum, tek yarenim örümcek.
Bazen geç kalırım, yastığımda dolanır,
Girince içeri..sevinip toparlanır,
Nerde kaldın? der gibi tavanın köşesinden,
Kollarını uzatıp selam verir örümcek.
Üç gün yokluğumda odalar ilaçlanmış,
O pis kokuların yerini zehirler almış,
Korkarak baktığımda kapının arasından,
Yatağımın üstüne, asmış kendini örümcek.
Titreyerek, ağından aldım onu elime,
Canlıdır belki diye bakarak gözlerine,
Bir elini kaldırdı....öylece kalakaldı,
Son selamını verip, öldü dostum örümcek.
Ayrıldım otelden küfredip kokusuna,
Dostumu koydum bir kibrit kutusuna,
Gündüz parklar, gece sokak kuytusuna,
Bi-mekan oldu benimle, arkadaşım örümcek.
Nurhan Gülcan (Bay)