9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1701
Okunma

Konuşan değil
sıkıntılarında boğulan
vuran, kıran
bir toplum olduk...
İnsancalığın farkında olan
kaç kişi kaldığını
sorgulamak da yetmiyor zaman zaman.
Hergün haberlerde kavga, dövüş, kan
neredeyse çoğumuz yaka silker olduk yaşamdan.
Çoğumuz diyorum,
çünkü hala, insanca değerlere sahip olanların
sessiz çoğunluk olduğunu umuyorum.
İşte bu bakış
Mitolojiye yaslanarak anlatmaya çalıştığım.
Sizi bilmem
Ama ben bıktım
’Bahara ermedi mevsim’ diye
Şarkılara saklanmaktan...
.....Cumhur Karaca dostumun ’Tanrılar’ isimli şiirini okuyup yorum yazmaya başladığımda döküldü öykü ve dizeler birer birer...
Kimindir o,
Dilde saklanan
Bunca feryat
Dağları delerken Ferhat
Ne Afrodit vardı yanında
Ne de İnnanna
Elinden tutacak.
Boşuna mı kayalara vuran
Bunca hırs
Bunca dalga
Köpük, köpük çatlayan
Poseidon aslında
Kayalara vurdukça.
Tüy bitmedi dilimde susmaktan
Ve kan
Damlarken sunaktan
Kaç isim saydı bıkmadan
Diline kurban
Kimdir o kaçan
Tanrıların gazabından
..........Susma ey insan
..........Çeliğe değil
..........Diline su ver, korkmadan.
Çek kınından sözlerini
Olimpos’taki tanrılar bile
Bırak elin Adem’ini
Unuttu kendilerini.
Ne farkeder ki,
Hephaistos zamanında
Terketmeliydi demiri.
İşlenecek bunca can
Dökülecek bunca kalıpta insan
Deforme olmazdı belki.
Zeus kimbilir nereye
Gizlediyse şimşeğini
Unuttu gitti
Dünya’nın endazesi değişti
Belki de bu yüzden
O devrin tanrısal adaleti
Olimpos’un karlarında eridi.
..........Susma ey insan
..........Çeliğe değil
..........Diline su ver korkmadan.
..........Vurmadan, kırmadan da mümkün yaşam
..........Çekinme konuşmaktan.
..........Dil yaresi
..........Kurşun gibİ
..........Can almaz umutlardan..
07-10-209
...Ayvalık...
H.Hikmet Esen
5.0
100% (2)