Zaman yedi bitirdi,
derman yok, dizlerimde,
titrer oldu ayaklar merdivenlerde,
gücüm yok,
güçsüzüm artık.
Yollarda yürürken bile.
yavaş, yavaş, yürür oldum,
zaman tüketti de.

Zamana, ağlar oldu yüreğim,
fer yok gözlerimde, güç yok bileklerimde,
kim genç kalabilir yetmişinde, sekseninde,
kim genç kalabilir bu halde,
fani dünyada kim kazık çakmış,
yaşar, dururken,
zaman, su gibi akıp gitmiş,
ha bu yaşta, ha sonrasında,
tükenmiş.

Çokları göçüp gitmiş,
yetmişinde, azında, ya da çoğunda,
belki de, bu gün yarın,
sıra, gelmiş de,
o sıra belki de bende.

Belim büküldü, ellerim titrer oldu,
çokları gibi benim de,
ruhum yaşlandı, beklemeye geçti ;
Bir gün ansısın penceremden girecek ecel rüzgârlarını,
bekler oldu gecelerinde,
gündüzünde.
Çok insanlarda olduğu gibi, benim de.
Ölümüm ;
yaklaştı’ mı ne ?

Alır götürür ecel rüzgârları,
ruhumu, bu gün yada bir başka gece,
şu, dönülmezlere şu bilinmezlere,
saklı belki şimdi, o bulutlarında,
o, ecel rüzgarları,
emir almayı bekler,
belki de.

Kimi, ölümü düşünür,
benim gibi,
kimi düşünür yaşlılığı, bir hasta gibi,
düşünceli, ve yorgun da yıllardan.
Milyonlar, doldurmuş,
çevremi,
çoğu, altmışında,
yetmişinde.
Ama içlerinde onlardan bazıları,
var ki, onlar ;
onlar, onlar, bir başkadır !
Onlar, asla yaşlılığı kabul etmezler,
asla, erkekliğe toz kondurmaz onlar,
yaşına başına bakmazlar,
sordun mu,hala ben gencim derler,
aynaya bakarlar da, güvenmezler onlar,
ve kendisini genç sanırlar onlar
eğriyi, doğruyu düşünmezler
onlar.

Şimdi yorgun yüreğim,
gücüm kalmadı, sevmeye sevilmeye,
hatta, çekilecek allahtan gelen çileye,
güçsüzleştim , güçsüzleşti bileğim,
gücüm yok artık, ne güreşe ne işe,
elveda, elveda ! gençliğe.

A.yüksel Şanlı er
29 eylül 2009-09-28