Nerde siyah saçların, nerde güzel gözlerin
Bal damlasıydı sanki, nerde tatlı sözlerin
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

Nerde o kıskandıran, inci gibi dişlerin
Nerde hayra yorduğun, hayallerin, düşlerin
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

Nerde o şen kahkahan, uzaklardan duyulan
Nerde mis gibi kokun, etrafına yayılan
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

Nerde seni çok seven, sayısız hısımların
Gönlüne nakşettiğin, sevdiğin isimlerin
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

Nerde has evlatların, nerde can torunların
Nerde o masal gibi dinlenen yorumların…
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

Düşün yıllar öncesi, neler demiştim sana
Gülüp geçivermiştin, inanmamıştın bana
Ömrünün sonbaharı, yapraklarını dökmüş
Ben yaşlanmam diyordun; felek belini bükmüş.

09.EYLÜL 2009
KURMAYOĞLU/KÜTAHYA
Hasbi Tanrıverdi
hasbim-43@