Gideceğin güne hazırlıyorum
kendimi

kıskanacak melekler
beyazlarda görünce seni

bir ben hüzünleneceğim,
yaşlı gözlerle bakınca, o gün

bir de,
benim dostlarım

Yüreğim
ayağına takılı kalacak

sen mi istedin bu akti,
yoksa o mu

sen mi o nun ayağına basacaksın
yoksa o mu

evet derken mikrofona
ben öleceğim

bedenimde açan çiçeği
solduracağım

İtirazı olup- olmayan
sorulduğunda

hayal dünyamdan haykıracağım
avazım çıktığı kadar



’’evet, evet itirazım var,
sevda çiçeklerim onun bahçesinde açtı

birlikte su verdik
birlikte yeşerttik

karabulutları
birlikte sıyırdık gökyüzünden

birlikte güldük
birlikte ağladık

aynı şarkıyı söyledik
yıllarca

aynı secde de huzur buldu
ruhlarımız

o dua etti ben amin dedim
semaya uzanan iki el den, biri benim biri onundu

itirazım var memur, itirazım var
ben onun yarısı, o benim yarım ken

nerden çıktı bu ayrılık nerden
nerden çıktı bu ayrılık nerden’’



dünya evine giderken sen,
gülerek

suskun bir şekilde
toprak olacak bu beden

üzerimde yetişen çiçeklerden
ilk demet

sancıyla dünyaya getireceğin
bebeğin için, gelecek

ve, ikinci demeti
seni karşılamak için saklayacağım

her ne olursa olsun,
uzaklarda çok uzaklarda

ben hep seni
bekliyor olacağım....


nilkurt