1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1063
Okunma

Yazın ortasında kışı yaşıyor gibiyim
Kaldırımdan yağmur kokusu geliyor burnuma şimdiden
Bahçemdeki kekik kokularına aldırış etmeden
Yağmurun sesini dinliyorum sessizce
Damla damla yağmur iniyor göz yaşlarımla beraber yanağıma doğru
Ve bir hırçın rüzgar kulağıma bir şeyler fısıldıyor sessizce ...
Bin kere kırbaçlanmış gibi yüreğim
Bir tuz gibi bastırıyor yanan ateşin kıvılcımına
Her açıldığında bu acımasız sözlerin
Yanan ateşin içine bir kez daha odun atıyor sanki
Ağzıma aldığım zehir gibi canımı acıtan bu sözler
Beni hergün bir kez daha ölüme mehkum ediyor sanki
Pervene gibi bende yavaş -yavaş ,döne -döne gidiyorum ateşin kıvılcımına
İsteyerek değil neferetle
Ölüme...
Tenimden kanlar sızılıp geliyor
Yaralarım bir kez daha açılıyor daha pansuman yapmadan
Daha kapanmadan diğer yaralar yeniden başlıyor açılmaya
Canım acıyor ama hiç bir şey senin kadar acıtmıyor beni
Sonbaharı yaşıyorum sanki
Her gün yeniden yapraklarımı döküyorum
Ve hergün bir yaprağımı daha kaybediyorum
Canımdan bir parça daha gidiyor sanki...
Ben baharı istiyorum
Kırçiçeklerin arasında dolaşmak
Bir kelebeğin peşinden koşmak istiyorum doyasıya
Çeşme başında mola vermek
Papatyadan taç yapmak istiyorum kendime
Tutsak değil özgür olmak istiyorum hayatta bir kere