Leyla ile mecnunun, o ünlü aşkı ne ki?;
Yunusun, Mevlana’nın, yanıklığı bendeki!
Bülbülün gonca güle, aşk-ı har-ı tendeki,
Bari rüyamı süsle, bitir! Firkati ey yâr!

eyvallah değerli gönül dostu güzel bir şiir meydana gelmi,ş
selamlarımla

Rüzgarın sesi anlatır seni bana.
Sabahın sessizliği kimseler yok koca dünya ortasında sen kalmışsın ne gidecek yerin var nede duyabilecek birisi. Çaba gostermek istersin olmayacağını bildigi için yorulmak istemezsin düşüncelere kapılırsın saatlerce seni en güzel anlatan saatlerin korkusu sarar bir anda bir kıpırtı hissedersin hayatın varlığını yasanacakların duygularını getirir sana aynı heycanı bedeninin olmadık yerlerinde hissedersin bu rüzgarın sesidir. Seni bana anlatacak olan bu rüzgar bana yeniden doğmayı yeniden herseye baslamayı öğretecek olan rüzgardır. Anlatıp geçti seni bana rüzgarları bılırsın cabuk ve ürkütücüdür etrafına ne bıraktıgını anlamazsın oda oyle gitti bana bıraktıgı şeylerde aradım seni belki bir ipucu belki yeni bir bekleyiş

Ve sonunda buldum Bana anlatmak istedigi şeyin sırrı senin kalbinin sesiymiş cabuk geçmesine rağmen en önemli yeri atlamadan bana bırakıp gitmiş dinledim saatlerce varlığını hissettim yaşadım ve gelmeni bekled kocaman dünyanın sessiz kalan kısmında sende varmışsın sessizliği paylaşırken simdi sensizliği paylasıyorum onunla diyorum bu sefer sesi ile kendisinide getir özlüyorum. Bu zamana kadar getirdiğin sesinde ruhunu hissettim bir sonraki getirdigin kokusunda bedenini hissettim bana bu sefer kendini getir kendimin ben olduğunu hissedeyim. Beni birkez daha hayata bağlayacak herseyi ile yeni bir dünya kuracak olan sensin.
Bu kadar sessizlikte sensiz bırakma beni….EY YAR.

Harika bir şiir okudum sayfanızdan.
Saygılarımla.

Züleyha’nın Yusuf’a, hasreti küçük ırmak;
Birazcık eza ile parmakları ısırmak!
Beni saran sarsıntı, visal diye haykırmak!
Özlemişim bu yüzden, çok zor! Memât’ı ey yâr!


Leyla ile mecnunun, o ünlü aşkı ne ki?;
Yunusun, Mevlana’nın, yanıklığı bendeki!
Bülbülün gonca güle, aşk-ı har-ı tendeki,
Bari rüyamı süsle, bitir! Firkati ey yâr!


Yağmur ol yağ ne olur, gözlerime süreyim,
Sana gözyaşı olup tekrar geri döneyim,
Ne fark eder ha bugün, ha da yarın söneyim,
Sermaye toplamaya, bulup takati ey yâr.


çok özel güzel manidar bir şiirdi güne düşmeli diyorum nur yürek yazmış yağmış yine babcanım saygılar selamlar..

Duygu sağanağına giriyor okuyucu
Ve ister istemez düşünüyor
AŞK-I LÂHUTİ yi....

"Aslında en ecmel görünse de fani 'AŞK'lar,
Eb'ad değillerdir.. """


öyle değil mi?

saygı ile

Çok güzel gönüllere coşku veren bir şiir.
yüreğinize sağlık.Saygılarımla..

Bir kere görmek için, her şeyimi veririm;
Varlığımın membaı, ab-ı hayatı ey yâr.
Gel gör bak, hasretinle, her gün nasıl eririm;
Söyle bana! Visal’e, yüce âyât’ı ey yâr.


Seni gören kurak çöl, yeşerdi bostan doldu,
Hissedip göremeyen, hazana vardı soldu,
İşte ben de bu yüzden, gözyaşı umman oldu,
Ne olur duy sesimi, duy şu feryât’ı ey yâr.


Züleyha’nın Yusuf’a, hasreti küçük ırmak;
Birazcık eza ile parmakları ısırmak!
Beni saran sarsıntı, visal diye haykırmak!
Özlemişim bu yüzden, çok zor! Memât’ı ey yâr!


Leyla ile mecnunun, o ünlü aşkı ne ki?;
Yunusun, Mevlana’nın, yanıklığı bendeki!
Bülbülün gonca güle, aşk-ı har-ı tendeki,
Bari rüyamı süsle, bitir! Firkati ey yâr!


Yağmur ol yağ ne olur, gözlerime süreyim,
Sana gözyaşı olup tekrar geri döneyim,
Ne fark eder ha bugün, ha da yarın söneyim,
Sermaye toplamaya, bulup takati ey yâr.


Yanında olmak için, bütün çaba telaşım,
Gayet içten dökülür, seherlerde gözyaşım,
Kimden yardım isterim, sıkıştığında başım,
Esirgeme ne olur, benden şefkati ey yâr…

mana dolu okunası bir şiirdi..güzel bir çalışma kutlarım kaleminizi saygımla*