4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2020
Okunma

"(ona çocukluğunda): ey Yahyâ! Kitabı kuvvetle tut! (dedik). Henüz çocuk iken, ona, hikmet’i verdik (Tevrat’ı öğrettik) tarafımızdan (ona) bir kalp yumuşaklığı ve (günahlardan) temizlik (verdik). O, çok muttaki idi. Anasına ve babasına itaatli idi, bir serkeş ve asi değildi. Dünyaya getirildiği günde, öleceği gün de, diri olarak (kabrinden) kaldırılacağı gün de, ona, selâm olsun!" (Meryem, 19/12, 13, 14, 15).
...........
Ağabeyim’e...
“…Maraş Maraş da yadeller oy aman aman bu nasıl Maraş…”
Ahhh! İki gözüm…
Gözlerine Maraş kondu mu şimdi?
Biraz kırılgan
Biraz da inanamayarak
Alın aklığına
Başı dikliğine
Yazıyorum…
Düş içinde düş müdür gördüğüm
Bilemiyorum…
Elden firar mı etti zamanlar
Anlayamıyorum….
Kanı mı çekildi umutların
Hissedemiyorum…
“…Ah kızıl kan içinde can veren kardaş…”
Sızıyı sürme diye çektin gözlerime!
Aktı gözümün feri de sızı kaldı…
Ağıtlarım bulutlara ulaştı
Düştü toprağa bir bir
Acıdı iki gözüm
Her bir zerrem acıdı…
Şehir gözlerini yumuyor…
İtirazı var olana bitene
Sabır aklımı zorluyor…
Kör şeytan bir türlü el çekmiyor akşamlardan…
Sefil ve sürüngen kalıyor geceler
Gündüzler silik kaldırım taşlarında
İkindiler hüsranın şafağında…
Gözlerimi kapıyorum nicedir akan zamana!
“…Kardaş kalk gidelim yoldaş kalk gidelim….”
Cemre mi oldun meleklerin diyarına?
Havada olup izlerken ardındakileri
Ve bilirken yanındakileri
Akıttın mı ateşi içe hep içe…
Düştün mü gassal elindeki suya
Yıkadın mı olmazları…
Ve vardın mı toprağa
Bildin mi özü?
“…Bizim eller kırçıllıdır geçilmez yollar çamur kurusunda gidelim…”
Sonbahara yazdırdın adını
Rüzgârlara verdin selamını
Kardaşının gözündeki yaşı
Bilemeden mi gittin Maraşlı?
"....El-mevt-ü Hakk’un......”
(ölüm haktır...)
"-kalpagrısı"