2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1244
Okunma
Ayaz bir Mart sabahı
Haberleşmişiz bir hafta evvelinden
Telefonum çaldı arayan O
Randevulaştık,önce kahve içicez Lüleburgaz da
Martın yirmibiri ilk buluşmaya geç kaldı.
Aldırmadım.Tanıdğımdan çok faklıydı
Önce gülüşü beni benden aldı
Sonra sakinliği ve suskunluğu
Salata eşliğide sohbet ettik önce
Sonra bir bara kafa dağıtmaya
Ayrılık vakti geldi son bir bakış ve veda.
Adapazarı yolculuğu ani oldu ve ardından özlem
Mayısın sonu,on sekizinde beni bırakıp gidişinin
üstünden on iki gün geçmiş.
Kalp kırık,gözler de hüzün içim buruk
Güzel bir Haziran sabahı yine telefonum çalıyor
yüzümde tebessüm çünkü arayan O
sesi donuk korkuyorum neyin var diye soramıyorum
Biraz sessizlik kısık sesle bir cevap ama ben sağır oluyorum.
Gidiyor.Henüz doyamadan çok uzaklara gidiyor.
Dilim mühürlü tek kelime edemiyorum.
Dur demenin anlamı yok elimden birşey gelmiyor
İki sene bir ömür kadar uzun
Bekleyeceğim sen dönene kadar sen git deyene kadar söz veriyorum.