……sıcak temmuz, serin sabah…

gül kokulu bir geceydi yaşanmışlıklara bırakılan,
bir tutam tebessüm,
birkaç damla gözyaşı,
……dudağıma değdiğinde biri,
……fark ettim ki; çok tatlıydı…
sanki
……bir öpücük kadar hayatlıydı….

Henüz
“Ya Kuddüs” kuşları uyanmadan,
Ve sabahın ilk ışıkları pencereye dayanmadan,
Bir parça özlem giderdik,
……biraz da sohbet….
dudaklarımız değmedi hiç birbirine,
ne saçlarına dokunabildim,
ne de koynuna sokulabildim….
ellerimiz tutuşamadılar; oysa avuçlarımızdaydı ateş,
Yelkovandaydı gözüm, o akrebi ben onu takipte,
Zaman sudan ibaret, dakikalar saniyelere eş…

Ve bitti, saatin tik taklarıyle kovaladığı sayılı süre,
Elma şekerinin alınmasına ağlayan çocuk gibi,
Ağladım, saniyeler saate eş…
Bir telefon ne kadar sarıp sarmalıyorsa,
Kapandığı anda da bam teli kopan saz gibiydi içim; tınladı,
Sen de mi aynı durumdaydın,
Çünkü; kulağım çınladı….

Seviyorsam….., seviyorsan…..,
……..………..umursamıyorsan,
Mutluluk bir saniye kadar yakın,
Yüreğim senden yana, ateş içinde ateş,
Bir tutsan elimi, görsen yüreğimi,
Ve bir bilsen
…………yaşanmamış anlarda,
……………………saliseler yıllara eş….

23.07.05 / Frankfurt

Metin Eser