5
Yorum
3
Beğeni
4,4
Puan
2109
Okunma

Ah edip de diz döverken sensiz yaşayan dünüm
Saçlarımı tel tel yolan ellere ateş düştü
Yadındaki hayatımdan ziyan oldu her günüm
Yar yurduna varamayan yollara ateş düştü
Yüreğimden çıkan feryat arş-ı alayı yıkar
Bulutlarım hasret yüklü şimşekler hüzün çakar
İki gözüm iki çeşme çağlayan olup akar
Okyanuslar med cezirde göllere ateş düştü
Neredesin derde derman ne gün diner iç sızım
Gönençliğe kaç zaman var yiter mi kara yazım
Tezenemin boynu bükük asılı kaldı sazım
Perdelerim vurgun yedi tellere ateş düştü
Yokluğunda yıla dönen saniye can yakıyor
Sol böğrümden dört bir yana daüssıla akıyor
Ne burada güller açtı ne de bülbül şakıyor
Seherlerin gözbebeği yellere ateş düştü
Sensizliğe dayanmadı yer ile yeksan dağlar
Güz gülleri çiyden üşür goncası kara bağlar
Visal diye hu çekerek dergâhta Derviş ağlar
Söz gırtlakta düğümlendi dillere ateş düştü
Şemsettin Dervişoğlu
5.0
80% (4)
2.0
20% (1)