50
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3470
Okunma

Ateş düştüğü yeri değil
Antika bir bakır mangal olan sinemi yakar…
Göktaşı edasıyla, düşünmeyenlerin
Kâinatımda açtığı büyük çukurun başında
Feryat/ figan dönüyorum.
Turnalar dönüyor benim başımda.
Girip umursamazlığın çekim alanına
Sabitlendiğinde eksenim /gel gör ki;
Bu kez de deviniyor içimin evreni.
Ne zaman sorgulasam ,düz gitmeyen düzeni
Yitik değerlerle en dipte buluyorum kendimi.
Tizle pes arası bir ses
Kimse yok mu?
Gün gelir utanır sağır kuyu
Açılır ardına kadar sırla mühürlü kapılar,
Yarınlar şekillenir maviye adanmış mağrur yüreklerde
Efsunlu çiçekler açar yitik değerler üstünde.
Zaman enkazından çıkıp silkelerim tozumu
Her dilde şarkılar söyleyen
Dolunay yüzlü bir çocuk uzatır bastonumu.
Umudum heybetli bir ağaç,
Baltalamadım daha!
Gökyüzünde asılı
Yıldız dolu çizgili heybem.
2009
Süreyya ŞİŞMANLAR
5.0
100% (21)