Bu gün yapayalnız gittim bahçeye
Şeftali meyvesi dökülür yere
Böğürtlenler salkım salkım kararmış
Uzanmadım dalına sen yoksun diye

Hüzünlüydü asma yapraklarıyla
Karadut akıyor zannedersin kan
Koca cevizin bir dalı kırılmış
Sanki göz yaşları dalından akan

T(ı)rabzon hurması yem yeşil hala
Yanında vez, taflan ile muşmula
Nar incecikçe narin duruyor
Nemden kara leke sevdiğin elma

Hiç sorma sen armut ile ayvayı
Çok susuz bırakmış o Salih dayı
Zeynep yengende şeker yükselmiş
Geribolu ile bozmuş kafayı

Ahududular var boynunu eğmiş
Çilek dal kol atmış, sıra birleşmiş
Kekik kokuları sarmış her yanı
Her şey sakin sanki melisa içmiş

Güller budanacak kırmızı sarı
Biçemedim boyu çıkmış çayırı
Naneler çiçeğe kalkmış bir kere
Otlanmış sebzelerin yoktur hayırı

Yolun kenarında uzun mazılar
Kızılcıklar yine meyve vermedi
Kiraza karıştı o güzel çamlar
Dalların budadım fayda etmedi

Güz eriklerine bak dalları yerde
Kargalar konuyor dutun üstüne
Vişneyle kayısının zamanı geçti
Fındıklarda tek tük vardı bu sene

Torunum bahçeyi çok çok severdin
Meyveyi dostlarla paylaşak derdin
Leylaklar çiçekler selam yolluyor
Bahçe bahanedir seni özledim

Ayrılık zoraki geçim derdi var
Yüreğimi acı hüzünler sarar
Fatma nine bahçesinden seslenir
Sen gittin sararır bahçeler bağlar


Toprak ve Kar ’ dan
Cemal EROĞLU