2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1081
Okunma
1
sonsuzluğa uzanan her kapıda
büyür çığlığı yarasaların
güneş tuhaflaşır
ay kendini görür kendi gölgesinde
2
bir hezeyandır yaptığınız tablolarda gezinen
cüzzamlı duyguların
hayatta kalan son arzuları
göremezsiniz bir daha
en ağır küfürlerle kovduğunuz cenettin ufuklarını
sadece en soğuk metallerden
çanlar yaparsınız sonsuzca
asarsınız sonra onları
sonsuzluğa kapanan her kapıya
3
şimdi benim ellerim neden titriyor ey tanrım
gecenin derinliklerine gömülen kalbimin
bu titreşimleri ne
ben sahipsiz bir kimlikle
griye boyanmış sokaklara çıkıyorsam
eğer gördüğüm her maskede kendimi arıyorsam
ben neden buyum ey tanrım.
4
çoğalıyor gözlerim
gözlerim fırlıyor her gördüğüm soğuk ve kokusuz
kan lekelerinde
gelip geçiyor gözlerimden
fildişi asasıyla o çoğul tanrılar
beni maskeli dünya balosuna çağırıyor
o çoğul tanrılar
bense kaçıyorum
kaçarken de bırakıyorum tüm tutkularını geçmişimin
çünkü ben en tutkusuz anlarımda varoldum
sizin o turuncu fotoğraflarınızı
tutkusuz anlarımda yıkadım hep
ve yırttım attım ağır ağır
sizi sizlere bölen kirli haritalarınızı
5
dahası sizi aynı aynaya koyup
renklerinizi sildim
ve bir kağıt gibi ince yaralı benliğinizi
aynı gövdede birleştirdim
ve yoktu bir tane bile yeni bir tanrı
size ait sizin olan
ve derinleşen aynalarda
gri bir natürmort değildi yüzleriniz
değildi ve yaralıydı kendine dönen her mevsim.
5.0
100% (1)