3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1465
Okunma
On yedi Ağustos yıl doksan dokuz
Kırdın belim ile dizimi deprem
Deminler var idik bu anda yokuz
Görmez ettin iki gözümü deprem
Aman bu nasıl iş burası nere
Bir sallandı tavan döküldü yere
Evlatlarım öldü göz göre göre
Aldın benim iki kuzumu deprem
Benim depremzedem benim çilelim
Akan gözyaşımı nasıl silelim
Söyle suçumuzu nedir bilelim
Ver benim oğlumu kızımı deprem
Hayat boyu böyle işi duymadım
Tatlı canı hiçbir darda koymadım
Canım torunlarım size doymadım
Yaktın ateş ettin özümü deprem
Yıkılmışım malı mülkü n’iderim
Garip bülbül gibi figan ederim
Ben nerde kalırım nere giderim
Duymaz mısın benim sözümü deprem
Bak şu İstanbul’a bakın şu zaya
Hasret koydun beni yakına soya
Bir defa bakayım ben doya doya
Kış ettin sıcacık yazımı deprem
İşi bilemedim yattım uzandım
Bir gemi misali battım uzandım
Ben bu yaşa kadar her şey kazandım
Döktün ekmeğimi tuzumu deprem
Ömer Tombul der ki “Depremzedeyim
Hem koca hem baba hem bir dedeyim
Yerim yurdum yoktur nere gideyim”
Ben ölmekte buldum çözümü deprem
HALK ŞAİRİ ÖMER TOMBUL
5.0
100% (2)