10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1483
Okunma

Demir parmaklıklar ardına düşmüş özgürlüğüm
Bir uçurtma kuyruğu gibi ;
Dikenli tellerde asılı çığlıklarım…
Gençliğim ;
Ah gençliğim !
Tıkışmış dört duvar arasına …
Umutlarım ;
Tam kalbinden vurulmuş prangalara …
Gece gündüz yok burada
Akrep ile yelkovanın dansı durmuş
Takvimler vazgeçmiş eskimekten
Zaman donmuş …
Mevsimler hep kışta çakılı
Hep ayaz , hep gece , hep günlerden pazar
Yüreğime attığım çiziklerden ibaret saydığım şafaklar
Pas tutmuş bir karyola ,
Tek ayağı kırık bir komidin ,
Ufak bir pencere ,
Bir kalem ,bir tutam kağıt
Tüm çirkefliğe inat yüzünde tebessüm
“ Vazgeçme “ diye feryat figan bağıran
Kulaklarımı çınlatan anamın fotoğrafı
Ve ……
Bir tutamda umuttan ibaret tüm servetim .
Dar ağacı kurmuşlar geleceğimin tam ortasına
Ağ tutmuş beyinlere inat direnişte ruhum .
Sermayem kalemim ,
Sermayem ruhum …
Geleceğimi tutsak ettiğini sanıyorlar
Oysa bilmiyorlar ,
Daha da şahlanmakta kelimelerim
Dört nala koşmakta kalemim
Oysa bilmiyorlar ,
“ Vazgeçme “ diye kulaklarımı çınlatan
Anamın resminden gelmekte tüm gücüm …….
5.0
100% (5)