Dünya gelip geçici bâki olan insanlık.
Uzun sanılan hayat bakmışsın ki bir anlık.
İster bey ister paşa, istersen de sultan ol.
Servet sa’man uçucu saraylarsa samanlık.

Kibir şeytan da bile kirden kerih daha kir.
İnsana hiç yakışmaz kibir zehirden zehir.
İster ipekler giyin,ister atlaslarda yat.
Sonunda gireceğin, damsız bacasız kabir.

Gardırobun tam dolu kat kat elbiselerin.
Dört çarpı dördün mevcut hanen sıcak ve serin.
Ayrıca hizmetçiler aşçılar keyfin keka.
Yarın girdiğin çukur çıkılmaz tarzda derin.

Bu geçici hayata ne kadar da bağlandık.
Hoşa gitmek için hep parfüm sürüp yağlandık.
Gariban tayfasına burun kıvırıp baktık.
Anlamadık bir türlü aslında biz aldandık.

Benim haddime değil kimseye akıl vermek.
Ben naçiz bir ademim arzum gerçeğe ermek.
Söz dizer söz bozarım şaşkının birisiyim.
Değildir ki amacım dünyaya nizam vermek.

Sandın mı bu saltanat sonsuza dek sürecek.
Oysa şimdi üşüştü başına börtü böcek.
Yedirip giydirdiğin varsa senle gelecek.
O saltanat ve servet varisine kalacak

Helâlini bırakıp piyasaya açıldın.
Taze bir çıtır buldun saçıldıkça saçıldın.
Kızın yaşında metres ahlâktan sen kaç aldın.
Unutma en sonunda kara toprak saracak.

Yat kat yerli yerinde faça maça o biçim.
Apardığın hatunlar sana göre bir içim.
İhaleler yüzdeler nasılsa kolay geçim.
Burada işin kolay, mevla hesap soracak.
Ankara,12.08.2009 İ.K