2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1031
Okunma

Ne şefkatli sarardın,
Ellerin pamuktan yumuşak
Sesin kadife gibi.
Kızım! diyen sesin kulaklarımda…
Bazen gözlerinde yaşlar
Dalardın uzaklara.
Bu sefer daha buruk;
Kızım! Derdin.
Her defasında
Dudaklarından tek bir cümle çıkardı;
Kızım!...
Ses tonundan anlardım duygularını.
Bir tek kızım sözcüğün
Anlatırdı yaşanmışlıklarını.
Ellerini özlüyorum anne!
Bir tek kadife sesin geliyor,
Yine kızım diyorsun.
Bu sefer içim parçalanıyor!
Ben senin küçük kızınım hala.
Saçlarımın eline ihtiyacı var anne.
Uzaklardan gelen sesin yetmiyor artık!
Acıtıyor içimi kızım deyişin.
Eskiden senin için acırdı,
Şimdi ben acıyorum anne!...
Anlamazdım neden acırdı insanın içi
Acıyormuş işte!!!
Gözlerindeki yaşlara bakardım küçükken,
Kocaman insan ağlar mı derdim.
Güçlüydü annem;
İncinmezdi hiç.
İncinirmiş meğer;
Acırmış insanın kalbi…
Artık saçlarındaki aklar daha anlamlı geliyor,
Yüzünde yılların çizgileri.
Büyüdükçe anladım kıymetini…
Bende anne olacak mıyım anne?
Saçını okşayacak mıyım bir bebeğin?
Anlatabilecek miyim
Tek bir cümleyle tüm duygularımı,
Bir kızım kelimesiyle?
Saçlarımda aklar var;
Yüzümde yılların çizgisi.
Benim de içim acıyor sen gibi!
Ama farklı acılar işte.
Sen benim için üzülürdün;
Ben yoklarım için.
Kızın kaderi annesine benzer derler
Anne;
Kaderimiz benzemiyor ama
Acılar hep aynı anne…
Serap Baycan
5.0
100% (1)