7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1891
Okunma

Ah, hüznüyle inleyen gonca gül
Hasretini öpüyorum dikene dokunur gibi
Öyleyse kanıyorum sana yargısızca
Hâlâ silmemişsin içindeki fırtınaları
Dur! bu kadar zalim olma
Gizemli sabahlarımı bana bağışla
Ben kanayan bir yarayım
Bir dokun sineme, gör istersen.
Seni başka gezegenlerde seyretmeliymişim meğer
Geçtim tüm sokaklarını bu şehrın
Senden yana hiç bir şeye rastlamadım
Oysa, bu kentte nice baharlar, nice hazanlar yaşadık.
Gurbet akşamlarında öğrendim acıların hasını
Hüzünlü bir şarkıda geldim sana
Sıcağına soyunurken binlerce lale açtı, her gülüşünde.
Ben yalnızlığımı Körfez’in sularına taşıdım
Kaç limanda seni bekledim
Acılarıma acı katan, dilber
Durup durup maziyi bana anımsatma.
Bilirsin sana tutkunluğumu, inceden inceye
Her kese anlattım
Akııttığım gözyaşlarımdan öte, ne kaldı.
Sen duygularımı bilemezsin, hasret taşır yüreğime
Ben kimsenin uğramadığı bir ada olmuşum
Kıskanmıışım seni,
Kıskanmışım martılardan
Şimdi yoksun
Söyle, hangi okyanuslara dökeyim gözyaşımı.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
5.0
100% (3)