"Ne sağa bak ne de sola
Alçaklarla çıkma yola
Düğüm atar ele kola
Kandırıp da utar seni

Zeki Tombul insan sordum
Çok aradım kendim yordum
En sonunda dostu gördüm
Düşme diye tutar seni"

Hülâsa aziz ve Zeki şairim;
Aslında, bütün kıt'aları aynı mücevherat kıymetinde tartılıp ayar verilmeye değer bir şiir..
Manzumun ustasını gösteren hece ve kafiyelerin rediflerle süslendiği bir şiir..
Ben, nedense, dost şairlerim alınmazlarsa serbest vezinleri işin kolayı gibi telâkki ederim nedense.. Çünkü onda mehaz derinliği kafiye ve redifin üstünü örtmeye kâfi..
Halbuki işte tam;

"Kahpelerin derdi başka
Yarı yolda satar seni
İnsanların merdi başka
El içine katar seni"

denilen yerde, başkalara renk ve ahenk veren kahbe satıcılarla mert katıcılar benzetmesindeki o seslerin birbirlerine tamamen yakınlığını,serbestte bulmak ekseri zor..
Hele ki bazılarımızın kıtalara böldükleri her bölümde nadiren kafiye kullanmaları, bir Atsız, bir Dağlarca, bir Orhan Veli emsalinde birlik sağlamamaları, serbestin tadını ekşimsi kılıyor..
Galiba bizim de lirik tarzı bırakmamızın temelinde bu hususlar yatıyor..
Manâda güçlü, hece ölçüsünde noksansız, kafiye ve redifte tam hâli kullanışınız ile siz; şiirin en iyi makamlarındasınız..
Selâm ve dualarımla
Bekir Yalçınkaya