3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1524
Okunma

Gözlerin hançer değilse,
Neden kalbim kanıyor?
Ayrılık ölüm değilse,
Neden bağrım yanıyor?
....
Gitmek mi zor kalmak mı demiştin ya
Her iki durumda da öldüm ben
Izdırabım sensizlik
Sensizlik yakıcı bir ateş
Her ne kadar yanında olamasam da
Ben senden hiç gitmedim
Ben ızdırabı seçtim. .......
Bir hasret gürbüzleşti işte soluğumda şu saatte….
Böylesi hasretin gideri sevda rıhtımında kayıtlı değil….
Kaldırım taşlarının uykusunu bölüyorum gece vakti….
Göz yaşlarımın yere düşüşleri ile yankılanıyor alem!
Ve âdemoğlu hasreti öğreniyor!
Giran gelir bağrımda ki ateşe suskunluk!
Sükût çığlığında söylerim adını!
Ses tellerim sensizlik bağırmakta…
Ne ses ne soluk kalır gırtlağımda!
Teskin edilmeyen bir asilik alnımda hüküm sürer!
İblis melekliğine döner
Kanatları yüzüme vurur
Ateş!
Alev alev yakar benlikteki hüzzamlı yazgıyı!
Şayan-ı merhametten uzak bir çizgi yürüdüğüm!
Bilerek!
İsteyerek!
Severek…
Cetvelim yok!
Titrek ellerim,
Mürekkebi azalmış kalemim ile çiziyorum
Silik!
Karanlığa doğru uzanıyor yollarım…
Anha minha sebep ucubedir beni hasrete iten bir siluet
Amenna haktan geliyorsa elbet!
Ve ki
Makber saatidir şimdi…
“eyvah ne yer ne yar kaldı
gönlüm dolu ah u zar kaldı
şimdi buradaydı gitti elden
gitti ebede gelip ezelden”
Ve ki!
Bu sevda baştan aşağı ölüm kokuyor…
"-kalpagrısı"