OZAN'ım,
Ben olsam bu şiiri milli eğitimin müfderatına koyar, ve ezberlemeyeni sınıftan geçirmezdim.. Ama maalesef o it! hala bu milletin sabanları koşa koşa, otobüslerde sıkışa sıkışa, akşama kadar alnını teriyle çalışa ve yine aynı çile ile evine denön insanların verdiği vergilerle krallar gibi yaşıyor.. Asmayacaksın bu O.Ç..'nu...Doğu du G.Doğu da arazide askerlik yapan askerler gibi vereceksin sırtına 30 -40 kg lık operasyon çantasını, hem militanlarına, hem de askerlerimize çektirdiği gibi gece gündüz, yaz kış dağlarda dolaştıracaksın. Ben tuz ihtiyacımı terimin kuruduğu elbisenin üzerindeki tuz ile karşılardım. küflenmiş eklmeklerin yeşil kısmını kesip,mayası kokmuş ve hamuru birbirine yapışmış ekmekleri nasıl yiyiyor idiysem aynı şekilde doyuracaksın o iti.. nasıl taşın üzerine serdiğim pet üzerinde yatıp, uyandığımda her yerim tutulmuş halde kalktıysam, asla yataklarda yatırmaycaksın bu kansızı.. banyo yapabilmek için dere kenarlarında 3-5 arkadaş silahla nöbet tutup, kestiğimiz şaşal kaplarını nasıl tas yapıp o kışın içerisinde buz gibi sularda yıkandıysak, sıcak suyu haram edeceksin o mikroplu vücuduna..susuzluktan çatlayan dudaklarımıza yerin nemlenmiş toprağını nasıl elimizle ıslatıp dudaklarımıza sürerek teselli bulduysak, aynen öyle dili dışarı çıkmış it gibi gezdireceksin dağlarda.. şairim kusura bakma böyle despotlaştı bir an da duygularım.. sayfayı da kirletmedim umarım bu öfke dolu beyanlarla.. öfkelenince kendime hakim olamıyorum.. Tunceli - Hozat taki askerliğimin üzerinden tam 11 yıl geçmiş, hala bazen rüyalarımdan kan ter içinde uyandığım geceler oluyor...Saygılarım ve tebriklerim sonsuz bu şiirin devasa yüreğine.. sağlıcakla kalınız. Rahman ı Rahime emanet olunz...