3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1033
Okunma
Her zaman doğru iletişim kazandırırken,iletişim hataları , ya da yanılgılarımız kaybettirir.Yalanın ışığı yeni bir soru gelinceye kadar yanar,sonra titrek bir yel alevinde söner.Yalanı bir roman gibi sonsuza kadar sürdüremezsiniz.İnsanların da uzun süre kişiliklerini saklayamayacakları gibi...Ortaya çıkar hiç kuşkusuz,ancak biraz zaman ister..
Bukalemun minderli
Tahtlara kurulmuştu sofrası
Ölü sinekler düştükleri sahanda yüzüyordu
O yediği her lokmayı kusuyordu gidişlerinde boğulurken
Engizisyonda yargılanırken uykuları
Yanıtsız sorgular dumana sarılıyordu
Gecenin duvarına yapışırken y/karası
O yediği her lokmayı kusuyordu intiharlarında
Bilmiyordu oysa o sofrada
Kurt boğazlardan ezilerek çekileceğini
İlah kollu bir bağı vardı ya görünmez
Siperlere çekiyordu masumiyetin elinden
Saklı gözler gülümsüyordu zaferinden
O yediği her lokmanın bedelini kusuyordu dut ağacına
Buz düşen gözeye yatıyordu sevdası kutup havası solurken
Nemleniyordu iç duvarlar harın isinde boyanıyordu od düşerken
Siyah damlıyordu süpürge fırçasından çizikler açarak derinden
Sus düşüyordu ekşitilmiş ince dudaklarından
O kusuyordu boğazına dizilen her lokmayı
Anlamlandıramadığı vedalara
Ve
Varoluş simgesi gülüşlerle hayata inat
Zamanı içiyordu zehir zemberek içindeki kainat
04/ 07/ 2009
Gülçin Demirci
5.0
100% (2)