Yaratmış mabudum, yiyip iç diye,
Dünyayı düzeltmek, sanamı kaldı,
Anlamış mahmudum, tıkın şiş diye,
Vakitsiz söz etmek, sanamı kaldı...!


Aldırma ağrıyan, başım var diye,
Uçar kopar birgün, kalır kediye,
Orak vurma sakın, otlu daneye,
Tarlayı yoz etmek, sanamı kaldı...!


Onca kafa yorup, döndün deliye,
Haklıyla haksızı, git sor veliye,
Şikâyetin çoksa, dertlen valiye,
Baharı güz etmek, sanamı kaldı...!


Haşerat üşüştü, tümden meyveye,
Tır yükü gam keder, sığmaz kefeye,
Alem mahkum olmuş, artık tefeye,
Keçeyi bez etmek, sanamı kaldı...!


Bilineni sordun, gittin cümleye,
Çevrene bir bakta, beynin gümleye,
Eyvah çektirsede, bütün zümreye,
Ateşi buz etmek, sanamı kaldı...!


Dinlemeden bazen, daldın herşeye,
Fazla ses etmeden, otur köşeye,
Üzülme keyiflen, katıl neşeye,
Şekeri tuz etmek, sanamı kaldı...!


Geçti bor pazarı, var sür niğdeye,
Helâl haram denmez, iner mideye,
Bir tek kalenderi, say sen bin diye,
Çoğulu az etmek, sanamı kaldı...!


Her işi becerir, basar düğmeye,
Ağlanacak hale, başlar gülmeye,
Bu yıl haç olmadı, yazın ümreye,
Ahirde yüz etmek, sanamı kaldı...!


Varı yoğu hepten, serdin sergiye,
Muhtaç dünya bilki, şimdi görgüye,
Umut bağlasınlar, sevda sevgiye,
Yüreği köz etmek, sanamı kaldı...!
------------------------------------

Utanmaza baktın, bu kimdir diye,
Merak edip sordun, buda ne diye,
Duymadınmı söz var, avanta diye,
Büyük paylar kurdun, ona hediye,
Sürüyü gözetmek, sanamı kaldı...!

Sevinme ela göz, kaşım var diye,
Şüphesiz kuşkusuz, aşım var diye,
Gururlu hayatım, yaşım var diye,
Yazarsın iki çift, sözüm var diye,
Dağları toz etmek, sanamı kaldı...!


Gurbetten Bir CAN!
Gizemlikartal