Alacakaranlık kuşağında yıldırımlar çakarken
Gecenin zifirisine bir güneş düş/tü
Aydınlık şafak sardı mecalimi kabarttı yıldızlar
Gün gibi doğ/du gözlerin

İroniden sallarda sığırtmaç yamaçlar aşarken yüreğim
Kandillerde simit oldu, indi anaforum
Küllendi ocağım, od’a ret bastı nar
İnsicamına b/akıyordu gözlerin

Kalkerler oluşurken, pınarlarında damla damla sızı
Aksını duydu uzaklarda mahmur bakışlı
Yadsıdı adına konan bülbül ahını
Konuştu resmiyle, dokundu gözlerin

Yar bi vefadan da yangın yakarken imaretinde
Nazar eyler huşu ile beytinde baykuşlar
Sızar gönlüme seyr-ü sefer ile
İnciler nakşeder göz ucu gözlerin

Ahh çeker seneler, geçmişte izleri
Açar sineye, kanyonlar derin ve gölgelik
Bi karar değil artık, sever ve ister
Tatlı tatlı, yakar gözlerin

Damağında ağ/lar yakalar, ince ve çok zarif
Suları çok duru, duruşu pek naif
Sızar gönlüme. yazar adını yar diye
Oklar fırlatır,onikiden vurur gözlerin

Ahh karagözlü meleğim, altın kelebeğim, karanfilim!
Harına yel değirmeni gönlüm döner
Koşmalarım yan yana, adınsa vuslatım
Çaktığında şimşekler, açar gözlerin

Hadi yar açı/verde perdeleri görünsün sulukun
Dertler küçülsün barınağında ince ince
Serçeler uçuşsun, isyana karışsın hüzün
Doğsun içimde, buluşsun gözlerin

Gözlerin! kara gözlerin, dillere destan gözlerin
Bana derman olsun, sana kurtuluş gözlerin


22-07-2009 Hayrettin