8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma
Tahtarevalli
Bozguna uğramış ordu gibi seni bekler yüreğim
Çılgın, firari esen bir kasırgayla tutuştu yüreğim
Elleri koynunda, bir gelin edasında solgun
Keşmekeş aynalar; silüetinde iz taşır ötelerden
Çifte gider endamı, nadastan arta kalan
Sığırtmaç kareler set olur akan nehre
Asma köprüler kurarım; yüreğimden yüreğine
Kabarır göğsümde iman ile sevdam coşkun sel gibi
Bir garip dünyadır bu; toprağında sülükler yaşar
Kum saati döner; bir o yana, bir bu yana
İçimde iner, çıkar bir tahtarevalli
Yanar sevda yolları, Everestte vurur şavkı
İsyana kalkar ellerim, semada susar dillerim
İner, çıkarım, uykularda üryan akar sularım
Bahçendeki çiçekler; karanfile inat
Rüyalarda sırnaştığım kanatlarımla uçarken
Kelebeğin kanadında uçurtmalar çizdiğim
Güz günü hatıraları hazırladım, şimdiki yazdan
Yakalarımdan yakalarına barış güvercinleri uçurduğum
Gözlerimde kaldırıp, gönlüne meşaleler astığım canan
Kaldırımlarda adımlarımla imzalar atarken yadına
Mektuplarım gider, gelir oldu zamana
Gönlüne bıraktğım; uçurtmalarımda
Çığır aç/ar mevsimler gönlümüze seyirde
Yeryüzünden geçerken kırık fay hatları
Dolanır bizde ki; ağustos yazlarını
Dağlara öz bırakır, kokar leylak çiçekleri
Açar firari karanfiller; uzak koylarda
Uzak şafaklar doğar günüme; derin göğümden
Sancısız bir doğum bekler inip, çıkmalarda yüreğim
Bak işte; doğuyor güne yıldızlar erkenden
Bekler şafağı güneş, geliyor gün sökerken
17-07-2009 Hayrettin