Düşmemek için kirpiklerine tutunan
Tuz zerrecikleri gibi….
Düşkünüm sana….

Gördüğümde tebessüme asılıyorsa yanaklarım
Kalbim “bak yine seninle” diyerek
Bayramlık elbiselerini giyiniyorsa….
Bir kuş kanat çırpıyorsa can havliyle….
Bir gonca merhaba diyorsa yüzünde doğan güneşe
Merhabalar kurtulup dökülürken dilimden…
Anlasana yar…
Düşkünüm Sana…..

Gözyaşların
Titreyen dudaklarında dans ederken
Sıkıyorsam dişimi…..
“Ağlama bitanem” derken
İçime akıtıyorsam sızılarımı….
Sırf sen bahtiyar ol
Sırf sen gül diyedir…
Kalır mı topraklar yağmursuz
Bülbül gül olmadan kime feryad eder
Siyahın beyaz olmadan kime hayrı dokunur…
Anlasana yar
Düşkünüm Sana…

Kuzu nasıl koşar annesinin ardından
Yavru kuş nasıl çırpınır
Nasıl üşür bir kedi yağmur altında
Ve nasıl koşar bir köpek yavrusu
Islak tüğlerini okşayan bir elin ardından….
Anlasana yar
Düşkünüm Sana….

Sen benim baharım
Sen benim yazım…
Akrebin yelkovanı kovalayıp durması
Bu yüzdendir
Sırf sana kavuşmak hayaliyle yanıp tutuşan…
Takvimlerin yüzü o yüzden asıktır
Sensizliğimde….
Anlasana yar
Düşkünüm Sana….

Tükenirden nefesim adım adım
Sana gelişlerim bayram
Senden gidişlerim kara bir matem gibiyse
Yüreğimde…
Öksüz çocuklar gibi
Ağlayamaya hazırsa gözlerim…
Anlasana yar
Düşkünüm Sana…

“Ağlama gül yüzlüm ağlama ne var;
Sevdamız sürecek mezara kadar!..

Ali ALTINLI – 21/07/2009
Saat: 19:41