4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1284
Okunma

Ak gerdanlık, hazzı arşı tadında
Kaybına eş değer bir matemi yok.
Geceye sinen bir sülün sessizliği;
Yarasa çığlığının yoluna
Diker baykuşlar gözlerini,
Kuduruk bir nehir taşar edepsiz
Kaldırır şalvarını atar nimete
El avuç açtırmaz, kudreti yalar gider
Şuncacık insanların kaderinde
Sürünerek pullarını döker yılanlar
Bir mahşer kalabalığı şimdi
Akıbeti bilinmeyen yalanlar…
Bir çengi tutulur köy meydanına,
Bir alaca karga meşin sesinde
Serçeleri yakalar kanadından.
Dolu döker gök ekinlere
Sürgünleri katran kaplar
Akar İnce Saz’ın demir büken suyu
Yatağını kazar kefeni niyetine…
Bir çengi her topuk vuruşuna köyü yıkar
Ayrık otları biter gerdan çevirişine
Şimdi âşıkların mızraplarını kırma zamanıdır
Çığlıkların şavkı şerefine.
Aklı yoksun
Oyunu serkeşten viran
Had-hudut tanımayan
Gemini vurmuş zaman
Söker ciğeri
Yavan gelir!
Çevirdikçe çengi göbeğini
Soyunur ter
Tane tane kan susar inci
Dökülerek göze son geçişlere
Leşe susayan çamura batar
Boğar
Boğar sesini alaca karga
Bir yavru serçenin tüyü burnunda
Ve çenginin
Dudakları arasında davet
Göbeğine kurulu yılan
Ve dilindeki nağmede zehirle
Şalvarı kabarık,
Son taneyle tamamlanır
Toprağa gerdanlık…
ezgi ç.
04.07.2009
5.0
100% (2)