11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1100
Okunma

BİR YER
Ayın onsekiz’inci hâliydi ki
Islak nilüferler dökülüyordu
Yakamoz şatosuna...
Gelincik mantar’a
Şarap burukluğu ve sarhoşluğuyla
Yapıştı
Ahu bir çift göz
Gecenin karanlığında
Dalgaların kayaları yaladığı
Toplantıdaydı...
Gri bulutlar ebecilik, körebe oynarken
Arşimet aciz kaldı
Gecenin denize düşürdüklerinden...
Deniz kızı mavi elmasını yerken
Pigme meleklerlerin silüet’leri
Gülücük dağıtıyordu piknik sepetiyle...
Deli mavi
Şampanya patlatmış
Beyaz köpükler
Ney’e eşlik ediyordu...
Fısıltılı sözler
Kâh keman, kâh piano’dan
Çıkan notasız melodilerle
Mavi tuna valsine inat
Seyircisiz bir sahne almıştı...
Sanki bir kuğu göl’e düşmüştü muştularla
Sabah efendi, ilk ışıklarını yaktığında
Bir yer, bin yer oldu
Zaman ütopyasını giyinirken
Akrep yelkovana yenildi
An anadan üryan
Bir aile kurdu...
Çocuklar uçurtmalarını
Papatyalarla gün/eşe uçurdular
Tekir balığı, tekilce ağlarken
İstiridye göz kırptı, ıslak dudağıyla
Bir yer, bin yer oldu...
Olanlardan sorumlu
Nilüfer’in tohumlarıydı belki de
Şeytan bile şaşırdı bu yorgun gecede
Şaşı kaldı, duygu aşı yemişti
Bir yer, bin yer oldu
Gizemli, hayâller ülkesinde...
ayşe yayman
bir manzaraya yazılan duygu karalamalarımdır
5.0
100% (10)