o gün bu gündür
o sokaktadır gece,
sensizliğin İstanbul’unda
ay da bilir bunu...
korkar o yüzden
bir...iki..üçün,ikincisi
son dördünün yarımlılığında
korkar fıstık çamları,
yüreği fırtına
o yüzden ,
avaz avazdır çan çiçekleri
üç sıradan günün,
en sokulgan gel zamanlarında

rivayettir...
perşembeyi sana bağlayan
gecenin sabahında
ateş böceklerini düşünür
arı kuşları,
aslan ağızları kırmızısında
delilenir balları
ışığı kıran güneş damlasında
acemi çımacı terine yanaşır,
pürtelaş iskele su sıcağında
senden bilir halimi,
bir avuç gelgit sesi,
açık deniz kenarlarında

rivayettir...
martı kanadı gölgesinde bekler
mavi gömleğin iki yakası sözüm ona
dolaşmaz,
gelin hamamlarında kırklanan beyaz
dağınık saçlarımda
çayıma iki şeker eritir
kaşık havaları
birbirine benzemeyen hikayelerin,
satır aralarında
utanır üzüm habbesi karası,
ters çevrilmiş çerçevelerin paramparçalarında


rivayettir...
bahardır son noktada
mayıstır
loğusa halidir doğurgan ayrılığın
aşk hiç bir şeydir
sevmek ibadetken
bir ucundan ,bir ucuma
büyür su yüzünde
derinlerinin kabarcığı

olur a ...


burgaz.2009
Demir Mutlugil