yine gönlüm efkar efkar tütüyor
tüten köy ekmeğinin buğusu gibi
anız tutuşmaları yaşıyorum yüreğimin
....................................derinliklerinde.
hasret yine davetsiz bir dalıştadır
tütünümün kaçak yanı
......................ne de efkarlı dumanlanıyor
çayım memleket kokulu.
gecenin sessizliğine işliyor
silaharın ölümden muhabbetleri (!)
umurumda değil. ben seni özlüyorum.
yastığımın altında ondörtlüm,
üzerimde yıldızlı gökyüzü
ve yüreğimde sancısı sevdamın.
damda, bir yanda serpiştirilen isotlar,
bir yanda biz yatardık serin
..............................gecelerinde köyümün.
ikimize eşit pay edilirdi sabahın ışıkları.
yanmaya gelince, isot bir yanardı,
.........................................ben iki.
.............................................hatta üç...
şimdilerde öyle değil artık.
annem göndermezse isotu,
o sağ, ben selamet
yaşar dururuz hasret ikliminde.
komşu köyde bir düğün var
zılgıtlar yıldızlardan süzülüyor adeta.
osman emminin koca kafalı karabaşı
ne de susmazmış..!
şu öksüre öksüre gelen motor da neyin nesi?
bir ağıt mı duyuyorum ne..?
ne..? "şehitler ölm..."
eyvah... desene yine şehit var..!


...

gülen dünya, ağlayan dünya.
sözün özü: yalan dünya.







k.t.