3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1984
Okunma

İğne deliğinden
Geçmemişti yalan
Zaman
Gözlerimdeki su kuyusunda
Tombullaşmamıştı
Ve mayın
Sevdaya dönüşüpte
Yüreğimde patlamamıştı
Ama yine de fark ettim
Bakışlarına düşen
Yoksul gölgeyi
Ve kovdum huzurundan
Yemiş veren Tanrıların
Herkesten kıskandığı
Ve herkese esirgediği
Sarı ve ılık buseyi
Oysa
Yanakların hazırdı
Ateş gibi yanmaya
Ve dudaklarım
Nar gibi kızarmaya
Ama kelepçeyi vurdum
Sevda afacanı yüreğimin
Gelgitlerine
Yanılgılarımı
Hasret ninnileriyle uyuttum
Çocukluğuma yormuştun
Dut yemiş bülbüle dönen
İntizar destanımı
İçimden geçen trenlerin
Gök gürültüsünden beter
Çığlıklarını bilmeden
Ve altından güle oynaya geçtiğim
Ebem kuşağının
Renklerini görmeden
Oysa
Daha sana
Sepetlere sığmayan
Gül goncaları alacaktım
Çiçekçiler çarşısından
Ve bir park kanepesine oturup
Gül goncalarımı
Sana verememenin
En günahsız suçuna
Ağıtlar yakacaktım
Ve daha sonra
Sevdamın suç çetelesini kapsayan
Ellerimin
Seni görünce
Öğretmen sopası yemişçesine
Titreyen
Hikayesini anlatan
Gidişi olupta dönüşü olmayan
Süslü, renkli ve kokulu kağıtlara yazılmış
Mektuplar atacaktım
Hastaneden bozma
Şehir postanesinden
Ama…
Su..
Huzura kavuşmamıştı
Gözlerimde işte
Ellerini öpmemiştim bay acının
Saygı ve hürmetle
Ve hava kaçıran
Demirci körüğüne
Dönmemişti göğsüm
Günde iki paket
Yenice sigarası içmekten
Ama
İşte
Henüz
Şarap sallamamıştı koca bedenimi
Rakı bozmamıştı
Süt kokan ağzımı
Meyhane küfürleriyle
Hayat mektebinde
Zilli Naciyeyi tanımamıştı
Gençliğimin ilk uyanışları
Sivilcelerim patlamamıştı
Yapamadıklarımın acısını
Bir bir çıkardı hayat
Akıp giden yıllar içinde
Hiç acele etmeden
Ve hiç sıkılmadan
Zevkle ve şevkle
Sırtıma önce evliliği
Sonra nafakasını yükleyerek
Tam üç tane erkek sabinin
Ve sen…
Hep içimde yaşayacaktın
İlk aşkım olarak
Giderken Fahriye Abla edasıyla
Ve kısmetiyle
O Erzurumlu kuyumcuya
Ölmeyecektin
Ama bir daha dönmeyecektin
Ve ben yüzünü
Hiç görmeyecektim
Evvel zaman içinde
Erzurum Kar Hanesinde
Rastlayacaktım
Boşandıktan sonraki
Hayat hikayenin
Gerekçeli karadan
Daha sağlam izlerine
Çocuklarıma
Dondurma ısmarlarken
Yıllar sonra
Bir haziran akşamında
Şehrin en büyük
Adıyla meşhur
Petek Pastanesi’nden
Yaşlı bir kadın dilenci
Elini uzatacaktı titreyerek
Cüzdanıma
Gözlerini sana benzetecektim
Kaderini vicdanıma
Ve sen gittikten sonra
Sana söyleyemediğim
Aşkıma ağlayacaktım
5.0
100% (2)