4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma

YAKUP USTANIN YERİ
Haa... Burayı mı sordun. Yakup Usta’nın yeri
Veya öyle bilinirdi uzun zamandan beri
Kimseler bilemezdi beş on tane serseri
Arkada ne yapardı, neydi orda işleri
Onların içki bardaklarıyla kokmuş çaydan içerdik
Onlar gibi içmesek de kendimizden geçerdik
Elbette ki o zamanlar bunu bizde sezerdik
Çaktırmadan kimselere yinede ayık gezerdik
İyi hatırlıyorum aklımda her seferi
Bir kesrinde dövüp kovmuşlardı Zafer’i
Bir başka gün İsmail’i, Ayhan’ı ve Güneri
Paraları yok diye almamışlardı içeri
Para, pul ne gezer, cep delik cepken delik
Elbise, üst-baş, komple görüntü müzelik
Bilinç sıfır, amaç muğlâk, tercihler mezelik
Bizi uyandıracak kimsede yok üstelik
İkindi iner inmez dersleri bitirirdik
Çabuk çabuk üstlerimizi değiştirirdik
Hocalara çaktırmadan merdivenden inerdik
Yakup Ustanın Yerinde sandalyeye tünerdik
Bende dâhil öğrencilerin çoğu film izlerdi
Kimisi de ürkek ürkek hep kapıyı gözlerdi
Sarhoş Hasan sürekli Yakub’a küfrederdi
O yinede -paranın hatırına- eyvallah derdi
Uzun kış gecelerinde beleşe ısınırdık
Meğer bizi sövüşlermiş, demek öyle sanırdık
Yapma dedi mi idare yapmaktan hoşlanırdık
Böylesi mekânlara da bu yüzden dadanırdık
Ders boyunca afyon gibi burnumuzda tüterdi
Bir film, iki film derken paralarım biterdi
Durup düşünüyorum da aklım almıyor şimdi
Acaba beni oraya ilk alıştıran kimdi
O günlerde bir tütünü üç kişi bölüşürdük
Neşemiz yinede yerindeydi, yinede gülüşürdük
Bir gençliği beraber bu yollarda çürüttük
Bizden bir şey bekleyeni yüzümüze tükürttük
Bir kez daha içimde duydum şimdi dünleri
Şimdi silinmiş buradan isimleri, ünleri
Geçti o günler artık bir daha gelmez geri
İşte böyle bir yerdi Yakup Ustanın Yeri
İhsan POLAT 02.07.1997 İstanbul
5.0
100% (3)