16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2200
Okunma

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR !
TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR !
Aziz vatanımız uğruna can veren bütün Şehitlerimizin anısına...
Yirmi iki yaşındaydı Mehmet…
Vatan borcu gelip çatmıştı.
Onurla kabarıyordu göğsü.
Ana babasının gözyaşları karışıyordu,
Davul zurna seslerine.
Hele nazlı yari !
O buruk bakışların ardından,
Dökülmez mi gözlerinden incileri…
Of !
Kimine göre ana kuzusu,
Esasta aslanın gölgesi düşüyordu dağlara,
Dağlar üşüyordu…
Şırnakta açtı Mehmedim gözlerini.
Şırnak, açtı Mehmedimin gözlerine.
Günler bir bir geçiyor,
Özlemleri artıyordu Mehmedin.
Yine de ağır basıyordu vatan, millet davası.
Fatihin kanı nasıl da dolaşıyordu damarlarında.
Kimi zaman, Sultan Süleyman oluveriyordu…
Vatanım vatanım diye inliyordu yüreği !
Bir gün şu dağ Mehmedim, ertesi gün bir diğeri,
Her gün bir eve düşüyor ateş, yakıyordu yürekleri…
Güne, tedirgin bakışlarıyla birbirlerini süzerek başlıyorlardı.
Acaba hangisi bir köpek kurşununa denk gelecek,
Ya da hangisinin göğsünü parçalayacaktı kahpe şarapnel !
Şehitlik mertebesine ulaşacak kimdi bugün,
Gıpta ile bakılacak olan…
Şafak yüz altmış beş...
Emir geldi:
‘Haydi aslanlar.Ölüme koşma zamanı!’
Tekbirlerle düştüler yola.
Allah Allah diye inliyordu her taraf!
Nihayet vardılar mevziye.
Hava kararmıştı çoktan.
Ufak bir ateş yaktılar,
Zulada soğuk konserve.
Ama iştahı yoktu…
Onun, ateşe takılmıştı gözleri.
Sanki nazlı yarinin,
Saçları dalgalanıyordu alev alev…
Derin derin soluklandığında,
İçine kokusu doluyordu annesinin
Yıldızlar da aynı onun gibi bakıyordu,
Gururla…
Uyku tutmadı Mehmedi.
Bir sigara yaktı avuçlarının içinde.
Ayın ışığına düşen çakal sesleri tırmalarken kulağını,
Özlemlerini zincirliyordu zamanın tahtasına.
Hava pusluydu ve ay yüzünü dönmeye başlamıştı…
Derken yanlarına düşen bir havan mermisi bozdu sessizliği…
Yoğun ateş açılmıştı karşı dağdan,
Işık hüzmeleri geçiyordu dört bir yandan.
Toprak kokusu yerini barut kokusuna bırakmıştı…
Tüfeğini alan heybetini saçmaya başladı kalleşlere.
Mermilere göğüs açıp koşuyorlardı adeta,
Toprak doysun diyorlardı yiğit kanına.
Şehit oğlu şehit olmak şerefti onlara !
Beş arkadaşını şehit vermişti Mehmet…
Bir keleş mermisi koparıp attı,
Mehmedin sağ bacağını.
Durur mu yiğidim; aldırır mı?
Eser yoktu korkudan.
Kayaya yasladı sırtını,
Savuruyordu öfkesini,bırakmıyordu tüfeği elinden
Ölmeye geldim diyordu…
Aydınlığa dem tutuyordu gece,
Çok kan kaybetmişti,
Durmadı !
Gözleri kararana dek…
Bir kurşun kolundan
Hemen ardından bir kurşun da göğsünden…
Olduğu yere yıkıldı,
Kanlar boşaldıkça bedeninden,
Yüzünde buruk bir tebessümle;
Bağırıyordu Mehmet!
Ağlama anam!
Ağlama!
Toprağa ay düştü anam!
Yıldıza şan düştü!
Dedi ve yumdu gözlerini…
Kimse bilmiyordu !
Bir Mehmet giderken,
Alev saçlının karnında,
Bir Mehmet daha geliyordu dünyaya!
______________________________________________________YağMuRun_İzİ___________