2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1281
Okunma

GELDİM KAPINA
“Gel, ne olursan ol yine gel” diyerek
Yılgınlık perdesini yırttın da geldin.
Tüm insanlara aynı gözle bakarak
Şefkatli kucağını açtın da geldin. Çağlardan, devirlerden aşıp efendim,
Gönülden gönüllere aktın da geldin. Bir cemre gibi düştün yürek kışıma
Güneşten sıcaklığı aldın da geldin.
Bulutların içinden rahmet gibi sen,
Çatlamış gönüllere yağdın da geldin.
Kararttı masivâ vicdan aynamızı,
Gönlümüzün pasını sildin de geldin.
Semâ ile çıktın semânın arşına
Avcunda incilerin saçtın da geldin.
Dinmedi ruhunun ilâhi sancısı,
Kocaman bir yürektin, taştın da geldin.
Seyreyledin âlemi şeksiz şüphesiz,
Şems yanında şemslere çıktın da geldin.
Hakk’tan sana geleni dağıttın halka
Bitmedi cömertliğin doldun da geldin.
Anlattı asırlar ney’inden aşkını,
Dillerden gönüllere düştün de geldin.
Sönmedi aşk yangınım, sönmedi gitti,
Gözyaşımı içime döktüm de geldim.
Tövbelerim bozuldu yüzlerce kere
Yüzümü topraklara eğdim de geldim.
Kapını buldum, yüz sürdüm eşiğine
Nefsimin kalesini yıktım da geldim.
Ellerimi bağlayıp durdum dîvanda
Huzuruna boynumu büktüm de geldim.
Kabul et beni de halka-i zikre,
Dünyayı bir hırkaya sattım da geldim.
Hamdım; piştim; yandım da buldum kendimi,
Savurup küllerimi bittim de geldim.
Mevlânâ, efendimiz, sultanm benim,
Diyerek dergâhına koştum da geldim.
5.0
100% (1)