2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1275
Okunma
Bir balık sessizliğinde koy ,
Mayısın akşamı , gülleri Cuma’nın ,
Sarılmış gövdesine selvinin inat denize ,
Gül hazırdır girmeye tek taraflı dehlize ,
Durun , ne olur durun , birazcık sessiz olun ,
Bu bir hayal bilirim siz anlayışlı olun ,
Akşam’ı zorlaştı gurbetin , dahası yarını var ,
Ya da bir gün sonrası katlanır çekeni var ,
Aşk denir , ya kahrolası ayrılık depreşti durun ,
Sevişmek dürttü içimde bari siz anlayışlı olun ,
Neden olmasın kaç kez şahidi oldunuz bu halin ,
Kimbilir kaç’ı sevişti kendinle hem utangaç , hem narin ,
Ben mi ayıplanırım masum düşünce’lerimde ,
Dahası var soyunmadık çıplak sahne’lerinde ,
Alt üst olmuş aniden üst’lerini soyunmuş ,
Dokunur tenine tenim dudaklarım kurumuş ,
Zaman yok düşünecek nerde kaldı muntazam ,
Ha geldi gelecek derken dalga sahil’e vurulmuş ,
Neylesin kaptan , çarkçı cezir bu diyor ,
Met’te sus olmuş kalbim şimdi durmak bilmiyor ,
Kaynaktan akar durmaz ab-ı hayat suyu bak ,
Lav’la dolmuş krater ister şimdi yeknesak ,
Ne zaman ki aguş’unu arar durur bu yelken ,
Sarılır dümen’ine tam sırası ya erken ,
Bir tanbur’un yay’ından çıkan bir ses sunarım ,
Gidip gelir üstünde ne nağmeler duyarım ,
Sonra bir an dinlenir ara nağme beste’si ,
Taş plak bu çizilmiş anlaşılmaz güftesi ,
Hangi kavak bilemem çınar benim yellerim ,
Hicaz olsa bilirim peşrev gibi dinlerim ,
Ne çare ki beste’yi kendi yazmış bilirim ,
Birde bana çal diyor bende seni dinlerim ,
İşte böyle hayale vicdan ister susacak , konuşacak duygular gülde isyan edecek ,
Bülbül konsa ne çıkar sevişmenin dalına , öt’sede çaremi ki şu an selvi adına ,
Fiyort gibi kıvrımlar kıvrandıkça en ince , bir derin sızı sarar yokluğuna düşünce ,
Vaktini kim bilir ki başta gördüm gerçeği, gül selviye sarılmış bende yazdım her şeyi .
Serdar TUNÇLUER
Bir Oslo akşam’ı
Değerli Eşim’e
Kaynak