Çok avanak, çok salak,
Bu ne iştir be yahu!
Dahası çok da yalak,
Bu ne iştir be yahu!

Konuşur abuk sabuk,
Aklının dibi yoluk,
Rengi mat ve soluk,
Bu ne iştir be yahu!

Yürür hep yavaş, yavaş,
Yediği sade lavaş,
Aklında yaşar savaş,
Bu ne iştir be yahu!

Aydınlığa düşmandır,
Oburluktan şişmandır,
Ona uyan pişmandır,
Bu ne iştir be yahu!

Her işinde var garez,
Kazancı tozlu çerez,
Zevk alır olur keriz,
Bu ne iştir be yahu!

Doymak bilmez yalana,
Bir de soygun, talana,
Değer verir palana,
Bu ne iştir be yahu!

Tarihi yok hap gibi,
Bakar kalır sap gibi,
Bir noktada çap gibi,
Bu ne iştir be yahu!

İftiralara doymaz,
Sade gerçeğe uymaz,
Seslen asla duymaz,
Bu ne iştir be yahu!

Yeter ki dinle bunu,
Gelmez hiç lafın sonu,
Yağı çok, bitmiş unu,
Bu ne iştir be yahu!

Arızalı çalışır,
Yüz görürse yılışır,
Yılışmaya alışır,
Bu ne iştir be yahu!

Tilkiler gibi gezer,
Dostundan hile sezer,
Her dostu ondan bezer,
Bu ne iştir be yahu!

Kimdir bu deme sakın,
Şöyle çevrene bakın,
Döner içinde çarkın,
Bu ne iştir be yahu!

İbrahim TAŞ