2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1253
Okunma
Gece durgun bakar semadan,
Yürek yılgın yaşar hayattan
Bir türkü çalar civardan
Yanık bir sıla hasreti eser havadan
Önce gözün feri kederle, kararır
Sonra baş iki elin arasında
Öne doğru düşer, göz yaşları gibi
Hançerli misali, sırt doğrulmaktan aciz
Türkünün mahsun haline uygun
Düşünmeden yoksun dalar
Akıl tek satır okur,
“Sıla, ocak, şefkat”
Üç kelime, tek satırda bulur anlamını
Sözcükler söylemden aciz
Beyinde yankılanır
Sedayı kaldırmaktan aciz,
Yaşlarla konuşur, hıçkırık dolu yaşlarla
Bir gam ki vurdukça kalbi
Nefesi kesilecek sanırsın
Ruhi hallerin vurdukça dünyevi haline
Bakarsın bozkıra koskoca hayatın ektiği başaklara
Irgatları yanık tenli hayatın erbaplarına
Kıl çadırda, sevdalı sesiyle duyarsın feryatlarını
Ve güneşe karşı tek korunağın koca çınara,
Meltemde dalları savrulan koca çınara
Sonra dönersin kendine ve gölgesinde dalar gidersin
Önce ellerin aklına gelir, bakadurursun
Çatlaklarına, yüzeylerini hissettikçe nasırların aklına gelir
Ovaladıkça, tozların uçuşarak düştüğünü görürsün
Emeklerinin itibarı, toprak ananın torunları tozlar
Dosttur halbuki, bilmezsin özlemden
Vatanının kokusu el diyarında belki onda vukubulur
Kuşkulu bir duyuş rüzgarla hasıl oldukça
Bozkırın teni grileştikçe dolunayda
Sanarsın ki Konya Ovası sana silüetiyle selam veriyor
Vatansız bir halin yanılgısı ki acısını farkettiğinde anlatır
Tepende dalgalanan el alem ve seni dürtüp duran dipçikler
Ve gene,
Gece durgun bakar semadan
Yürek bitkin yaşar hayattan
Bir türkü çalar civardan
Yanık bir sıla hasreti eser havadan...