Asırlık bir ağaçta, sayısız yapraklar bir bir uçup gidiyor kurumuş gibi,
Her biri bir ormana, her biri bir dereye düşüyor veya düşürülüyor,
Biri kurumuş düşmüş , biri kurumaya yüz tutmuş, birileri düşürülmüş,
Biri kendi isteğiyle, Biri isteksiz, birileri ise zorla koparılmış ağaçtan.

Kuruyan da, kurumaya yüz tutanda, zorla koparılanda bizim ağaçtan,
Ormana savrulan da, dereye düşende, ateşimizde kavrulanda bizim dalımızdan,
Uçanda, kaçanda, kaçırılanda,Öldürülende hepsi yine bizim kanımızdan
Ağlayanda, Ağlatılanda, Aldatılanda yine hepsi bizim canımızdan,

İlkemiz di hani birimiz hepimiz, hepimiz birimiz olacaktık,
Hep birlikte tek olup, güçlü olacak, sinerji yaratacaktık,
Küçük buzullardan Aysberki, kibrit çöpünden ateş topu yapacaktık,
Dostlarımıza el uzatıp, düşmanımıza birlikte saldıracaktık,

Bir canımız, bir parçamız yere düşse, hiç kimse el uzatmadan biz kaldıracaktık,
Hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, borçlularımıza kefil olacaktık,
Ağlayanla ağlayacak, Gülenle gülecek, kin güdenlere siper alacaktık
Zenginimiz Fakirimiz bir olacak aynı masaya oturup bir dilim ekmeğimizi paylaşacaktık.

Hani nerde bir birimize verdiğimiz süslü sözler ? nerde kaldı tebessüm dolu o tatlı yüzler ?
Sıcacık ellerin kenetlendiği, telepatiyle anlaşılan o güzel günler nerde hani ?
İsyan değil bu bir haykırış, Kin değil bu bir yalvarış, durmak yok asla bu bir yarış,
O zaman, işte şimdi, bu gün, bu zaman, Ayağa kalk güçlü ol, önce kendinle sonrada
Senden olanla, yoluna baş koyanla, elini tut, bir daha küsmemecesine,
Küstürmemecesine SIKI SIKI SARIL VE BARIŞ...